top of page

SAHİ ESKİ ESNAFLARDAN KİM KALDI?

  • gulsenyilmaz944
  • 10 Kas
  • 2 dakikada okunur

Son günlerde esnaflarla ilgili çok fazla şikayet duyuyorum.

Özellikle bunu yazılarıma taşımam ile alakalı da çevremdeki insanlardan istekler oluyordu. Fakat bazı değer yargılarıma ters düşebilir düşüncesi ile hep rafta bekletiyordum.

Fakat dün kendimde benzer bir konu ile karşı karşıya gelince artık bunu kaleme almam gerektiğini hissettim.

Ben şahsen normal şartlarda çok fazla çarşıya ve AVM’ye gidip alışveriş yapan bir insan değilim. Pandemi döneminden beri alışverişlerimi genellikle internet üzerinden hallediyorum. Ve benim için epey de kolaylık sağlıyor.

Çünkü çalışma hayatında kadınlar bilir. Zaten akşama kadar süren yoğun bir mesainin ardından tek düşünceniz evde bekleyen işler oluyor ve alışverişi hep ertelemek zorunda kalıyorsunuz. Yani internet alışverişi benim gibi düşünenlere kurtuluş gibi geliyor…

Uzun bir aradan sonra dün küçük bir umre alışverişi yapmak için annem ve babamla Konya’da alışverişinin kalbi olarak bilinen Bedesten Çarşısı’na gittik.

Alınacak şeyler çok uç şeyler değildi. Ayakkabı, çanta, kıyafet… Konya’da yaşayan orta yaşlı kesim için de bu tarz şeylerde en doğru adres Bedesten olunca rotamızı oraya çevirdik.

Lakin alışveriş esnasında esnafın hem fiyat politikası hem de gelen müşteriye karşı tavrı beni ciddi anlamda çok şaşırttı.

Bizim bildiğimiz esnaf demek, en başta ‘güler yüzlü’ olmak demektir. Yıllardır bizim çarşımızı pazarımızı ayakta tutan da bir nevi bu anlayıştı zaten. Ancak gördüğüm tavır bunun artık yok olmaya başladığını hissettirdi bana.

Girdiğimiz her dükkanda hemen hemen aynı manzara…

Evet, fiyatlar uçmuş durumda, birçok markayla yarışır halde ama sorun sadece o değil. Asıl üzücü olan, kullanılan üslup.

Gelen müşterinin yüzüne bile bakmayan, ‘alırsan al alamazsan alma’ denilen bir hava var. Daha istediğin şeyi anlatırken cümleni bile tamamlamadan, ‘yok kardeşim biz satmıyoruz’ diyerek adeta kapıdan def ediyorlar.

Bir müşteri olarak fiyatı sorduğunuzda bile yüz ifadeleri, ses tonları öyle üst perdeden ki… İnanın bir süre sonra dükkanlara giresim bile gelmedi.

Basit bir çanta almak isterken bile kapıdan kovuluyorsanız burada suçu kimde aramak lazım?

Baştan söylemeliyim ki bütün esnafı aynı kefeye asla koymuyorum. Ama büyük bir çoğunluğu maalesef bu şekildeydi.

Baktığınız zaman en basit bir AVM’deki mağazaya girdiğinizde çok farklı bir yaklaşım görüyorsunuz. En azından ne istediğinizi dinleyip yardımcı olmaya çalışıyorlar.

“Esnaflık bitiyor. Artık kimse esnaftan alışveriş yapmıyor. Herkes AVM’lere gidiyor.” Denilen bir noktadaysak müşteriye neden bu muameleyi layık görüyoruz?

Mesela yine aynı çarşıda farklı bir esnaf 10 metrekarelik dükkanında bizimle o kadar normal bir şekilde ilgilendi ki alacağımız şeyleri direkt oradan aldık ve çıktık.

Yani sözün özü mesele sadece fiyat değil, mesele üslup, mesele yaklaşım, mesele insanla kurulan o kadim bağın kopmuş olması…

Benzer bir konuda birkaç gün önce Yenihaber Gazetesi Yazı İşleri Müdürü abim Seyfullah Koyuncu da ‘Kazık Mı Yiyoruz Yemek Mi?’ başlıklı yazısında meseleyi çok güzel bir şekilde kaleme kalmış. Esnaf farklı ama muamele aynı!

Onun yazısını da okuduğumda konunun bütünleşince ne kadar vahim bir noktada olduğunu fark ettim aslında…

Ne diyelim umarım böyle müşteriye hem maddi hem de manevi anlamda hoyratça davrananlar, kaybedilenin sadece müşteri değil, aslında bir kültür olduğunu anlarlar.


*Bu yazı Konya Sürmanşet Gazetesi'nde yayınlanmıştır. 


 
 
 

Yorumlar


Bize Ulaşın

Lütfen aşağıdaki formu doldurun, en kısa sürede sizinle iletişime geçeceğiz. 

Teşekkürler!

Gelişmeler İçin Abone Olun

Abone olun, son gelişmeleri ve yaklaşan etkinlikleri kaçırmayın.

Teşekkürler!

*Bu siteden Konya Sürmanşet Gazetesi'nde yayımlanan yazılarım bulunmaktadır.

© 2035, Ses Projesi. Wix.com ile oluşturuldu. 

bottom of page